Page 146 - 5_sf_Tane_Tane_Turkce_Defter_Kitap
P. 146
2
Aşağıdaki hikayedeki hikaye unsurlarını bularak verilen boşluklara yazınız.
Öğlenin yakıcı sıcağı çoktan geçmiş, yakıcılığını kaybeden güneş yine de parlaklığını koruyarak bütün
Çukurova'yı selamlıyordu. Bir iki saat sonra iş bitecek, işçiler evlerine dönecekti. Selami'nin gözü bugün
başlayan işçilerdeydi. Aralarından birkaçını elemesi gerekecekti çünkü Ağa'sının iş karşılığı verdiği ücret
hepsine yetmezdi. Bu yüzden ona iki kişilik işi, daha fazlası da olursa tadından yenmez, tek başına yapa-
bilecek güçte işçiler lazımdı. Rüstem ve Mahmut'u şimdiden seçmiş ama alacağı son kişiye karar vereme-
mişti. Gözü bu yüzden sürekli kimin daha fazla çalıştığını belirlemek için işçilerin üzerindeydi. (...)
Olay: Kişi: Yer: Zaman:
3
Aşağıdaki metinlerin kaçıncı kişi ağzından anlatıldığını altlarına yazınız.
Akşamüstü işinden çıkmış, dalgın dalgın ilerleyen kalabalığın arasına karıştım. Her gün bir robot gibi
sabah kuruluyor, akşam geri dönüyor bu kalabalık diye düşünürken bir şeyin farkına vardım: Ben de
robotlaşmıştım.
➥
Emeti Kadın'ın meraklı başı evinin perdeleri arasından göründü. Hımm karşı apartmana birileri taşını-
yor, kim olalar acaba, diye düşündü. Elinde gazetesi, koltuğa oturmuş kocasına baktı. Amaaan, insan bu
kadar meraksız olur mu, dünya yıkılsa umrunda değil adamın, düşüncesi şimşek gibi beyninden geçti.
Ben komşuya gidiyorum, diyerek evden çıktı. Karşı apartmandaki Hatice Hanım'dan kimin taşındığını
öğrenmese bu gece rahat uyuyamazdı.
➥
Maçta yenilince mahalleye başımız önümüzde girdik. Girişimizden zaten maçın sonucunu tahmin eden-
ler hiç bir şey söylemeden anladılar yenildiğimizi. Mahalle maçı deyip geçmeyin, bizim gözümüzde
dünya kupası. Ama işte kupayı alamadık yine. Kös kös evimize gidiyoruz. Yenseydik üç gün eve girmez,
eve girenleri de uyutmazdık kutlamaların gürültüsünden. Bakalım, haftaya nasipse Uğurlar Mahallesi'ne
gideceğiz. Bir de onları deneyelim. Belki yenecek bir mahalle buluruz.
➥
146