Page 156 - 5_sf_Tane_Tane_Turkce_Defter_Kitap
P. 156

3.   Yaşanmış veya yaşanabilecek olayların anlatıldığı yazı türüne öykü denir.
               Bu açıklamaya göre aşağıdakilerden hangisi bir öyküden alınmamıştır?
               A)  Gide gide bir ulu şehre vardı. Gördüğü ilk kapıyı çaldı. Burada karnını doyuracağını umuyordu. Kapıyı bir karınca açınca
                  zihninden "Karıncalar çalışkan hayvanlardır, mutlaka bana yiyecek bir şeyler verir." diye düşündü ağustos böceği.
               B)  Bekçi Zülfikar aya vuran gölgesine baktı. Boyu kısa olduğu halde gölgesi yerde uzuyor, boyun kısmı karşı kaldırımda aca-
                  yip bir çıkıntı yaptıktan sonra duvarın dibine kadar varıyordu. Köşeyi döndü, laf olsun diye düdüğü bir iki kere öttürdü.
               C)  Evin hanımefendisi İstanbul'da oturuyordu. Yaramamıştı bu kentin iklimi kısa, kesik saçlı hanımefendiye. O da ilk fırsatta
                  ayrılmıştı bu kentten. Arada sırada gelir, bu evle birlikte diğer evlerin de birikmiş kiralarını toplar, en fazla bir gün kalıp
                  yine İstanbul'a dönerdi.

               D) Rafet benzin deposuna doğru eğilmiş, burnu fara değdi değecek delicesine sürüyor motosikleti. Oysa hiç acelemiz yok-
                  tu. Elimle sırtına vuruyorum. Anlıyor, yavaşlıyor. İyi cocuk Rafet ama kendini kontrol etmesini öğrenmeli. Bir daha böyle
                  sürerse onunla arkadaş olmayacağımı açıkça anlatıyorum.
































           4.
                                          ➤  Olay, kişi zaman ve yer unsurları kullanılmıştır.
                                          ➤  Anlatım birinci kişi ağzından yapılmıştır.



               Aşağıdaki metinlerin hangisinde bu özelliklerin tümü kullanılmıştır?

               A)  Salonun ortasına büyük bir masa  yerleştirilmişti. Masanın etrafında üç kişi oturmuş, sohbet ediyordu. Saatin 10.00 oldu-
                  ğunu haber verecek olan guguk kuşunun 8. seslenişinde Ahmet masadan kalktı. Orhan'ın kalkışı ise guguk kuşunun
                  onuncu çalışındaydı. Selim yalnız kalmıştı.

               B)  Kral Lear oyunu eskiden beri merak ettiğim ama gidemediğim bir oyundu. Bergama Kültür Merkezinde bu ay sahnele-
                  neceğini duyunca çok heyecanlandım. Akşamüzeri gidip bilet almaya karar verdim.
               C)  Ali'yle kent merkezine inip bozulan traktöre yedek parça almak için 9'da sözleşmiştik. Ama yarım saat geçmesine rağ-
                  men gelmedi. Ben de onu beklemeden yola çıktım. Bu yol tek başına da hiç çekilmiyor ama yapacak bir şey yok. Kasaba-
                  ya döndüğümde sorarım artık verdiği sözü tutmamanın hesabını.
               D) Sabah yürüyüşüne birlikte çıkma fikri apartman sakinlerince olumlu karşılandı. Önümüzdeki haftadan itibaren hafta
                  sonları birlikte yürüyüşe çıkacak ve yürüyüş bittiğinde hep birlikte kahvaltı edecektik. Doğrusu yürüyüşü fazla sevme-
                  sem de muhabbeti fazla fazla severim.


                                                         156
   151   152   153   154   155   156   157   158   159   160   161